Bu Savaşın Nedeni Enflasyon Olabilir mi? ABD’nin Yemen Saldırısının Ekonomik Boyutları

ABD ve İngiltere, gece saatlerinde Yemen’e saldırı düzenledi. Saldırılara hem hava hem de deniz kuvvetleri katılırken, dünyanın en fakir ülkelerinden birini dünyanın süper güçleri neden vurdular? Saldırının arka planı çok eskiye dayanmıyor. İsrail-Hamas çatışmalarıyla başlayan süreç düşürülmeye çalışılan enflasyona mı çıkıyor?

Yemen’de İran destekli Husiler, İsrail’in Gazze’ye saldırılarıyla savaş ilan ederek, Kızıldeniz’deki birçok ticaret gemisine operasyon düzenlenmişti.

ABD ve Avrupa da tedarik zincirine zarar veren gemi işgallerini sonlandırmak üzere Yemen’e saldırı düzenledi. Gece saatlerinde başlayan saldırıların nedeni enflasyon mu?

Yemen, İran destekli Husiler ve Suudi Arabistan2ın lider olduğu koalisyonun destek verdiği güçler arasında 8 yıldır süregelen çatışmalarla boğuşan aslen fakir bir ülke.

Ülkede yıllardır süren çatışmalarda yaklaşık 377 bin kişi hayatını kaybederken, çocukları her savaşta olduğu gibi bu savaşta da en çok zarar görenler oluyor. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu süreçte en fakir ülkeler arasındaki Yemen’deki iç savaş insani krize yol açarken, tedarik zincirinin etkilenmesi ise gelişmiş ülkeleri harekete geçirdi.

7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas çatışmalarında Hamas’a destek verdiklerini açıklayan Husiler, açıklamalarında Kızıldeniz’de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulundu.

Dünyada birçok lojistik şirketi bu tehditlerle rotasını değiştirmeye yönelmişti. Bunun üzerine uluslararası bir güç oluşturma arayışına girilmiş ancak bunda da bazı ülkelerin isteksiz davranması sorunu çözmemişti.

Kızıldeniz ve Pers Körfezi’nde yaşanan gerginlik, dünyanın en büyük nakliye şirketlerinin birer birer rotalarını güneye çevirmesi, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara yol açarken, navlun fiyatlarının da artmasına neden oluyor.

Denizcilik danışmanlık Şirketi Drewry tarafından hazırlanan Dünya konteyner endeksi, artışını hızlandırarak devam ettirdi ve 3 bin doların üzerine çıktı.

Drewry tarafından yapılan açıklamaya göre, 11 Ocak ile sona eren bir haftalık dönemde 40’lık konteynerin spot navlun fiyatlaması yüzde 15 artışla 3 bin 72 dolar oldu. Endekste geçen yılın aynı ayına göre artış oranı yüzde 42 olarak belirlendi.

Bir haftalık artış Shanghai-Rotterdam hattında yüzde 23 olurken, Shanghai-New York hattında yüzde 8 seviyesinde gerçekleşti. Tek düşüş gösteren hat yüzde 1,0 ile Shanghai-Los Angeles hattı oldu.

Ekonomi dünyasından isimler de bu sorunu yakından izlemeye başlamıştı.

Enflasyondaki yükselişi tetiklemesi endişesi oluşturan saldırının hem tedarik zincirini bozması hem maliyetleri artırması olasılıkları baş gösterdi.

İran’ın Umman Körfezinde bir ABD petrol tankerine el koyduğu haberiyle, Tüpraş’ın Irak devlet petrol şirketi SOMO’dan satın aldığı ve Basra Limanı’ndan rafinerisine ulaştırılmak üzere yola çıkan yaklaşık 140 bin ton ham petrol taşıyan gemiyle iletişimin kesilmesi de jeopolitik gerginliği yine petrole ve maliyetlere döndürdü.

Tüpraş’tan yapılan açıklamada, Yunan armatör firması Empire Navigation’a ait Marshall Adaları bayraklı St. Nikolas isimli gemi ile olan iletişimin, Umman açıklarında 11 Ocak 2024 saat 06:30 dolaylarında kesildiği belirtildi.

Açıklamada, ‘Söz konusu gemi, Irak devlet petrol şirketi SOMO’dan satın aldığımız ve Basra Limanı’ndan rafinerimize ulaştırılmak üzere yola çıkan yaklaşık 140 bin ton ham petrol taşımaktadır. Tüm rafineri operasyonlarımız planlandığı şekilde devam etmekte olup, olayın rafineri operasyonlarımıza bir etkisi bulunmamaktadır. Gemide Türk mürettebat bulunmamakta olup, konunun takibi ulusal ve uluslararası yetkililerle iş birliği halinde sürmektedir’ denildi.

Bir yandan lojistik sıkıntıları ve maliyetleri nedeniyle çıkan bu gerginlik petrol fiyatlarını da tetikledi. Brent petrol varili güne yükselişle başlarken, 79 doların üzerinde işlem görse de 2022 Mart ayında Rusya-Ukrayna savaşında gördüğü 130 dolar seviyelerinin çok uzağında kalıyor. Henüz tabi.

Dünyada enflasyonla mücadelede sıkılaşan para politikalarının buna neden olması sürpriz değil. Ekonomilerde beklenen yavaşlama “görece” yumuşak olacak diye beklense de Ortadoğu’da gerginliklerin artarsa büyümelerde sıkıntı net görülecek.

Fitch, eylülde yaptığı açıklamada, 2024’te dünyada büyüme oranının 2012’den beri en düşük seviyeye düşmesini beklerken, Dünya Bankası da küresel büyüme beklentilerinde 2020-2024 dönemini yüzde 2,2 olarak öngördü. 2024’te küresel büyüme beklentisini ise yüzde 2,4 olarak korudu. 90’ların başından bu yana bu büyüme oranları en yavaş dönem olacak.

Petrol fiyatları, Orta Doğu’da tansiyonun yükselmesine rağmen gerilemesiyle yine de bir yandan rahatlatıyor.

ING’nin yayınladığı araştırma notunda, ‘Jeopolitik durum petrol piyasası için bir endişe kaynağı olsa da, 2024’ün ilk yarısında oldukça rahat bir petrol dengesi bu endişelerin bir kısmını hafifletmeye yardımcı oluyor’ diyor.

Morgan Stanley, Brent petrolünün 2024 yılının ilk yarısında 80 dolar civarında olmasını beklerken, Barclays, 2024 fiyat tahminini 8 dolar düşürerek 85 dolar/varile indirdi.

Citi Research, arz fazlası endişelerini gerekçe göstererek bu yıl ve 2025 için Brent fiyat tahminlerini düşürdü.

Ancak OPEC+ küresel petrol piyasalarını ‘ince bir dengede’ tuttuğu için fiyatların 2024’te varil başına 70 doların üzerinde kalmaya devam edeceğini savundu ve varil başına 74 dolara indirdi. Ancak Kızıldeniz’deki son hareketliliğin Orta Doğu’da daha fazla gerginliğe neden olmasının risk priminde kısa vadeli yukarı yönlü bir etki yaratabileceğini vurguladı.

HSBC, Brent petrolün varil başına ortalama 82,5 dolar tahmin açıkladı.

Özetle bu savaşın temelinde ekonomik sorunların yattığı kesin! Filistin’de ve Yemen’de yaşanan insani krizleri görmezden gelen dünya, ticareti görmezden gelemiyor. Savaşın büyümesi olasılığına karşı dünyanın tetikte kaldığı yeni dönemde ekonomideki gelişmeler de bun yön verecek gibi görünüyor. Çünkü yeni bir enflasyon dalgasının göze alınamadığı kesin görünüyor.

Siz ne dersiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir