Skip to content
Güncel Magazin Sitesi

Güncel Magazin Sitesi

Kalp-yarasi.com

  • Ana Sayfa
  • Haber
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Tanıtım
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Home
  • Haber
  • Cendere
  • Haber

Cendere

Seher Alp 8 Nisan 2022 4 min read
author

ZAFER ARAPKİRLİ

2022.04.08 04:00

GÜNCEL 08.04.2022 04:00
Abone Ol google-news

Türk Dil Kurumu sözlüklerine bakarsanız başlıktaki sözcüğün hem bir isim, yani “bir şeyleri baskılamak ve ezmek amacıyla kullanılan bir alet-gereç” olduğunu hem de “ezici bir baskı altında kalmak” durumunu anlatın bir tür sıfat olduğunu görürsünüz.

“Cenderede kalmak, cendereye girmek” sıkça kullandığımız tabirlerdir.

Bugün ülkemizde hem tek tek vatandaşların hem her alanda üreticilerin hem de mal ve hizmet üretme durumundaki tüm kurumların ciddi bir “cendere” içine hapsolduğunu hepimiz görüyoruz. Bu da, bizzat ülkeyi yönetme yeterliliğini iyice yitiren, kontrolü iyice elden kaçıran ve içine düştüğümüz tarihi boyutlardaki ekonomik buhranın baş sorumlusu olan iktidarın yarattığı bir durumdur.

Neredeyse her dakika bir yenisi ile karşılaştığımız zamların oluşturduğu fahiş ve hatta müstehcen boyutlardaki hayat pahalılığı, ülkede yaşamayı bir işkenceye dönüştürmüştür.

Temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamların en büyük nedeninin enerji girdileri-maliyetleri olduğu düşünüldüğünde, başta su, elektrik, gaz, toplu ulaşım ve iletişim hizmetlerine yapılan zamlar, evrensel bir tartışmayı bir kez daha hatırlamamıza neden olmaktadır.

İnsanların “vazgeçilemez” ihtiyaçlarının, en başta da suyun merkezi ya da yerel kamu otoritesi tarafından “temel bir insan hakkı” olarak karşılanması, vergi ödeyen vatandaşların en doğal talebi değil midir? Örneğin, Sosyalist rejimler bunu başarmış ve evrensel bir model oluşturmuşlardır.

Su (bildiğin dünyanın suyu), yerine başka bir şeyi geçiremeyeceğimiz, temel bir insan ihtiyacı-hakkı değil midir?

Elektrik, ısınmada kullanacağımız gaz-kömür-odun vs. maddeler, vazgeçilebilir şeyler midir?

Toplutaşımayı, yani kamunun sağlamak zorunda olduğu otobüs, tren, vapur gibi zorunlu ulaşım yöntemlerini kullanmayıp evimizde oturmak, “tercih nedeni” diye tartışılabilecek bir şey midir?

21’nci yüzyılda telefon ve internet gibi hizmetler de aynı kalemlere dahil sayılamaz mı?

İşte tüm bunların “ticari amaçlı, kâr amaçlı işletmecilik” anlayışı ile vatandaşa (vergi mükelleflerine) sunulan “opsiyonel” hizmetler sayılmasına karşı çıkmalıyız.

Neredeyse, “vergi” denen şeyin icadından bu yana var olduğunu düşündüğüm klasik bir tabir vardır ya: “Vergilerimizin bize yol su elektrik olarak geri dönmesi” olgusu. Tam da bunu demeye getiriyorum.

Bu maksatla, gerek Türkiye’nin merkezi yönetimini, gerekse belediye yönetimlerini elinde bulunduranlara, yani bizim seçtiğimiz ve “Al şu oyu. Yanında da al şu vergilerimizi (trilyonlarca, katrilyonlarca paradan söz ediyoruz) bize hizmet et” dediğimiz insanlardan bu “vazgeçilemez ihtiyaçlarımızı (insan hakkı)” sağlamalarını talep etmeliyiz.

Suyu, elektriği vs. bize satamazsınız.

Bizi “piyasa koşulları – dinamikleri – kapitalist ekonominin kaideleri vb.” acımasızca zulüm araçları ile karşı karşıya getiremezsiniz.

Bir ülkeyi yöneten Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakan (ya da başka sıfatlı insanlar) da, bir belediye başkanı da “Ben size temel bir insan hakkı olan bu temel ihtiyaçlarınızı bu fiyattan satmak ve maliyetleri yansıtarak, üstelik kâr elde ederek satmak zorundayım. Yerseniz” diyemez.

Derse, meşruiyetini yitirir.

Bir başka sorunlu konu da, “sırf muhalefet partisinden seçilmiş ve iktidarın pek çok konuda baskısına (haklı olarak) direnmek göğüs germek, boğuşmak zorunda diye” örneğin İstanbul Belediye Başkanı›nın bu konuda yani zam yaptığı için eleştirilmesini bir “suçmuş” gibi göstermektir.

Seçtiğimiz ve çuvalla (belki de kamyonlar dolusu) vergi ödediğimiz insanlardan, temel ihtiyaçlarımızı ideal olarak ücretsiz, olmuyorsa da en düşük ücretle karşılamasını talep etmenin neresi suç sayılabilir?

Sofrasına koyacak bir dilim kuru ekmeğe ve ona katık edecek yarım soğana bile yetmeyecek gelir düzeyindeki on milyonlarca insana bunu izah edemezsiniz.

Demokratik bir toplumun birincil gerekliliği, bu bilinçle yönetmektir.

Aksi, demokrasiden uzaklaşmaktır.

Faturalar, ücretler ödenemez hale gelmişse, bunun çözüme ulaştırılmasının yolu sadece “Komşunun faturasını öde” (askıda) demek değil, fiyatları düşük tutabilmenin yolunu bulmak, üretmektir. Öncelikleri gözden geçirmekse, mesela bunu yapmaktır. Eleştirilere öfkelenmek değildir.

Günün Önemli Manşetleri

Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun

Tags: temel ihtiyaç Vergi zafer arapkirli

Continue Reading

Previous: Cumhur İttifakı’nda zam krizi
Next: Yayıncılık, içerik üreticiliği, sanat boyut değiştiriyor

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Stories

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Şanlıurfa’da depremzedelerle sahur yaptı
1 min read
  • Haber

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Şanlıurfa’da depremzedelerle sahur yaptı

24 Mart 2023
Finlandiya’nın NATO üyeliğinde yeni gelişme
1 min read
  • Haber

Finlandiya’nın NATO üyeliğinde yeni gelişme

23 Mart 2023
Deprem bölgesine ‘bataklık ateşi’ hastalığı uyarısı
4 min read
  • Haber

Deprem bölgesine ‘bataklık ateşi’ hastalığı uyarısı

23 Mart 2023

Kategoriler

  • Ekonomi
  • Haber
  • Sağlık
  • Tanıtım
  • Teknoloji
  • Yaşam

Son Yazılar

  • Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Şanlıurfa’da depremzedelerle sahur yaptı
  • Organik Takipçilerinizi Arttırmanın En Kolay Yolu
  • Emine Erdoğan’dan Ramazan paylaşımı: Ramazan’ın ülkemize esenlik getirmesini diliyorum
  • Finlandiya’nın NATO üyeliğinde yeni gelişme
  • Deprem bölgesine ‘bataklık ateşi’ hastalığı uyarısı
  • Buse Varol dudak dolgusu yaptırdı
  • Bakan Soylu videosunun çekilmesine çok kızdı: Ya çekme şunu çekme ya
  • Menderes Belediyesi’nden Ramazan öncesi fırın ve pide denetimi
  • Sözcü yazarı: Erdoğan’ı zor durumda bırakan görüşme
  • Dünyaca ünlü isimlere kripto para reklamı suçlaması
  • Kılıçdaroğlu: Ramazan Ayının Ülkemize ve Tüm İnsanlığa Huzur, Bereket ve Barış Getirmesini; Yardımlaşma, Dayanışma ve Hoşgörünün Artmasını Diliyorum.
  • Macron: Bunu yapmak beni mutlu etmiyor ama zorundaydım
  • TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı İ. Kaan Sidar: ”Kuraklık En Önemli Gündemimiz ve Bir Süre Daha Gündemden Düşmeyecek”
  • İYİ Partili Ağıralioğlu sert konuştu: Kemal Bey’in adaylığını dayatmasına itiraz ediyorum
  • Murat Kurum: 11 ilde 46 bin 300 konutun yapım sürecine başlandı
escort ankara
kocaeli escort bayan
escort bursa
bursa escort
escort pendik
tuzla escort bayan
izmit escort bayan
bursa escort
konya escort
kocaeli escort
izmit escort
ataşehir escort
deneme bonusu veren siteler
betmarlo egt oyna lordcasino pragmatic slot oyunları barn festival favorislot luvibet showbet betist giriş tarafbet dog house megaways aviator oyna tombala oyna aresbet bonus hunt floating dragon oyna altıncasino trwin giriş markaj giriş sweet bonanza oyna ganobet hiperwin sugar rush oyna egt oyna gates of olympus oyna big bass bonanza oyna diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbet diyarbetdiyarbet diyarbet
gaziantep escort bayan
gaziantep escort
avcılar escort esenyurt escort bahçeşehir escort beylikdüzü escort bakırköy escort halkalı escort şirinevler escort şişli escort bayan escort
Copyright © All rights reserved. | DarkNews by AF themes.