Bursa’da ağlayan çiçek zehirledi! Böyle uyardı: ‘Evinizde bu çiçek varsa derhal çöpe atın’

Evinizde Bulunan Difenbahya Bitkisi Yüzünden Zehirlenen Kadın: Dikkatli Olun!

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Birçok evde uzun, iri ve gösterişli yapraklarıyla bulunan difenbahya bitkisi, ‘ağlayan çiçek’ olarak da bilinir. Ancak Bursa’da yaşayan bir kadın, bu bitki sayesinde zehirlenerek büyük bir travma yaşadı. Dijital içerik üreticisi Meryem Can, “Evinizde bu çiçek varsa derhal çöpe atın çünkü 2 gün önce bu çiçek yüzünden zehirlendim” açıklamasıyla dikkatleri çekti ve yaşadığı olayı sosyal medya hesabından paylaştı.

“Difenbahya bitkisi oldukça hızlı bir şekilde büyüyebilen bir bitkidir. Başındaki eğik yaprakları düzeltmek amacıyla geriye doğru ittikten sonra bitki kırıldı. Kırılma sonucunda içindeki sıvı yüzüme ve ağzıma temas etti. Bu sıvı aloe vera gibi geldiği için endişelenmedim, yüzümü sildim ve ağzımı temizledim. Fakat sonrasında dilim yanmaya başladı, aşırı salya akışı oluştu. Acile götürüldüm, dilimdeki yanma sona erdi ama içeride oluşan tahribat büyük oldu. Doktorlar duruma şaşırdı, zehirli olduğunu bilmiyorduk” diye anlattı.

Difenbahya bitkisinin neden ‘ağlayan çiçek’ olarak adlandırıldığı tam olarak bilinmese de bazı kaynaklar, bu etkinin bitki sahibinin ölümü sonrasında gerçekleştiğini iddia ediyor. Bilimsel bir kanıt olmasa da halk arasında yaygın olan bu hikaye, bitkinin ilginç bir özelliği olarak biliniyor.

Adını Kraliyet Bahçıvanından Aldı

Difenbahya bitkisi, bakımı kolay ve pratik olmasının yanı sıra zehirli olmasıyla da dikkat çekiyor. Farmasötik Toksikoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, bitkinin özsuyunun kalsiyum oksalat içerdiğine dikkat çekerek özellikle çocuklu ailelerin bu konuda tedbirli olmaları gerektiğini belirtti.

‘Bitkinin Özsuyu Zehirli’

Prof. Dr. Ahmet Aydın, Amazonlarda yerli halkın difenbahya bitkisinin özsuyunu ok uçlarını zehirlemek veya köleleri cezalandırmak için kullandığını söyleyerek, bitkinin zehirli etkilerinin boğazın şişmesi ve konuşma güçlüğü gibi belirtilerle ortaya çıktığını vurguladı.

“Difenbahyalar, yüksek nem ve belirli bir sıcaklık aralığını tercih ederler. Ancak özellikle çocuklu aileler dikkatli olmalı ve bitkinin temasını engellemelidirler. Herhangi bir zehirlenme durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir” – Prof. Dr. Ahmet Aydın

‘Gerekli Tedbirleri Alın’

Evde difenbahya bulunduran herkesin bitkiyi dikkatli bir şekilde manipüle etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Aydın, özellikle çocukların bitkiyle temasını engellemeleri gerektiğini belirtti.

Related Posts

Sürekli yorgun musunuz? Nedeni mini felç olabilir!

Yeni bir araştırma, geçici iskemik atak (mini felç) geçiren hastalarda yorgunluğun, özellikle kaygı veya depresyon öyküsü olan kişilerde, bir yıla kadar devam edebileceğini öne sürüyor. Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız, bunun nedeni mini felç geçirmiş olmanız olabilir.

Prof. Dr. Attar: Tüp bebekte başarı için ön değerlendirme ve genetik tarama şart

Prof. Dr. Attar: Tüp bebekte başarı için ön değerlendirme ve genetik tarama şart

Yaza hazırlık: Kilo vermede yapılan en büyük hatalar!

Yaz aylarına yaklaşırken hızlı kilo verme arayışına girenlere uzman uyarısı. Doç. Dr. Merve Bayram, çok düşük kalorili diyetlerin ve detoks uygulamalarının sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti ve sağlıklı kilo kaybı için dengeli beslenme ve yeterli fiziksel aktivitenin önemini vurguladı.

Bel ve bacak ağrılarınız sıklaştıysa dikkat! Nedeni omurga kanalı darlığı olabilir

Modern çağın hareketsiz (sedanter) yaşantısında sinsice ilerleyen omurga kanalı daralması, genellikle 50 yaş üzerinde ortaya çıkarken, son yıllarda yanlış yaşam alışkanlıklarının da etkisiyle görülme sıklığı hızla artıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, omurga kanalı darlığına yönelik önemli uyarılarda bulundu.

Özel Gereksinimli Bireyler İçin İlk Eğitim Tamamlandı

Özel gereksinimli bireyler için düzenlenen eğitim başarıyla tamamlandı. İzmir’de gerçekleşen eğitim üç gün sürdü. 

Dünyada her 6 çiftten biri bu sorunla mücadele ediyor: “Yalnızca kadın kaynaklı bir problem değil!”

Dünyada her 6 çiftten biri bu sorunla mücadele ediyor: “Yalnızca kadın kaynaklı bir problem değil!”