Eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in 30 yıllık iktidarının Nisan 2019’daki halk devrimiyle yıkılmasının ardından yıllarca süren ekonomik ve siyasi krizlerin akabinde ordu ile paramiliter HDK arasındaki iktidar mücadelesi söz düellosundan çatışmaya dönüştü.
Sudan’da bölgesel ve uluslararası arabuluculuk çabalarına rağmen ağırlıklı olarak ülkenin orta ve batı kesimlerinde süren savaş 6 ayını geride bıraktı.
Savaş altyapının tahrip olmasına, ekonominin tükenmesine, nüfusun yarısının insani yardıma muhtaç kalmasına, ülke içi ve dışında 5,6 milyon kişinin yerinden edilmesine yol açtı.
Sudan’da 6 ayını tamamlayan iç savaşın ağır bilançosu şöyle:
– Sudan İnsan Hakları Gözlemevine göre yaklaşık 10 bin kişi, BM’ye göre 9 bin kişi öldü, askeri kayıplar bilinmiyor
– İki tarafın da yüzlerce kişiyi esir tuttuğu tahmin ediliyor, akıbetleri belirsiz yüzlerce kayıp bulunuyor
– Yaklaşık 19 milyon çocuk eğitimden mahrum bırakıldı
– 10 bin 400 okulun kapandığı ülkede, nisandan bu yana eğitim verilemiyor
– 1,1 milyon sivil başka ülkelere sığındı. 3,1 milyonu başkent Hartum’dan olmak üzere 3,5 milyonu çocuk 5,6 milyon Sudanlı yerinden edildi
– Birleşmiş Milletlere (BM) göre Sudan’ın ihtiyaç duyduğu 2,6 milyar dolarlık mali desteğin şu ana kadar yaklaşık 860 milyon doları temin edilebildi
– Yaklaşık 50 milyon nüfuslu Sudan’ın yarısı insani yardıma muhtaç hale geldi, 6 milyondan fazla kişi kıtlıktan sadece bir adım uzakta yaşıyor
– BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine (BMMYK) göre, komşu ülkelerden Çad’a 423 bin 657, Mısır’a 317 bin 230 kişi, Güney Sudan’a 307 bin 184 kişi, Etiyopya’ya 37 bin bin 289 kişi ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ne 20 bin 431 kişi geçti.
– Hastanelerin yüzde 70’inden fazlası hizmet veremiyor
– Sağlık çalışanlarının hedef alındığı 59 saldırıda 31 kişi öldü, 38 kişi yaralandı
– Sudan para birimi cüneyh, tarihinin en düşük seviyelerini test ederken binlerce memur aylardır maaş alamıyor
– Hartum’daki çok sayıda kamu kurumu, fabrika, sivil yerleşim yeri ve altyapı ağır tahribata uğradı
– Hartum’un bazı bölgelerinde haftalardır süren su ve elektrik kesintileri ile gıda krizi yaşanıyor.
Ordu, HDK ile mücadelesinde kırsalda ve açık alanlarda daha rahat hareket edebiliyor. Ancak savaştan önce yaklaşık 10 milyon kişinin yaşadığı, halihazırda gayriresmi istatistikler ve tahminlere göre yarıya yakınının boşaldığı Hartum’da, HDK’nin vatandaşların evlerine, hastane, okul gibi kamu tesislerine yerleşmesi nedeniyle başkent ve çevresinde orduyu daha zor ve çetin bir operasyon ve çatışma bekliyor.
– Hakimiyet durumu
Üç başkent olarak bilinen kentlerden Umdurman’da ordu daha fazla alanın kontrolünü sağlarken, Hartum’da HDK’nin daha etkili olduğu görülüyor. Bu başkentlerden Bahri de ise güç dengesi ve hakimiyetin birbirine yakın olduğu görülüyor.
Hartum’daki kritik noktalardan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, savaşın ilk günlerinden bu yana HDK’nin kontrolünde bulunuyor.
Uluslararası Hartum Havalimanı’nın çevresi neredeyse tamamen HDK tarafından kuşatılmış durumda. Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarının yer aldığı ordunun genel komutanlığı ise askerin elinde bulunuyor.
Hartum’daki Yermuk Askeri Kampı, Ceyli Petrol Rafinerisi, Soba Su Dağıtım istasyonu ve Bahri Hararire Elektrik Santrali ve başkentin güneyindeki polise ait Yedek Kuvvetler Komutanlığı HDK’nin kontrolünde.
Öte yandan, Bahri, Hattana (Manara) Su Dağıtım İstasyonları, Faruk Elektrik Santrali, Cebel-i Evliya askeri üssü, Zırhlı Birlikler Komutanlığı, El-Muhendisin askeri karargahı, Bahri Muhaberat Merkezi, Kederu ve Hattab askeri karargahlarında ise ordu hakimiyetini sürdürüyor.
– Ufukta anlaşma görünmüyor
Suudi Arabistan ve ABD öncülüğündeki Cidde Platformundan Doğu Afrika’daki Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesine (IGAD) ve Afrika Birliğine (AfB), Mısır’ın Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’nden Etiyopya’nın girişimlerine kadar birçok farklı platform, Sudan krizini çözmek için çeşitli senaryo ve girişimler ortaya koyuyor. Ancak gerek çatışmanın taraflarının kabul edilmesi mümkün görünmeyen talepleri gerek iç ve dış siyasi hesaplaşmalar, Sudan’da siyasi çözüme yakın vadede ulaşılma ihtimalinin uzak olduğuna işaret ediyor.
Ordu, müzakerelerin yeniden başlayabilmesi ve ateşkes için HDK’nin ele geçirdiği tüm kamu kurumları ile vatandaşların evlerinden çıkmasını öncelikli olarak şart koşuyor.
Hartum ile ülkenin güney ve batı kesimlerinde ağır silahlar, savaş uçakları ve insansız hava araçlarının da kullanıldığı şiddetli çatışmalar sürerken milyonlarca sivil, krizin çözümü ve yeniden ayağa kalkabilmek için destek bekliyor.