YÖK’den Tarımda Dijital Dönüşüm Çalıştayı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Stratejik bir mesele olan tarımsal üretimin geleceğini belirleyecek en önemli faktörlerden biri, dijital teknolojilerin yaygınlaştırılması ve yenilikçi uygulamaların benimsenmesidir.” ifadesini kullandı.

YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, Özvar başkanlığında, Kurul ile Tarım ve Orman Bakanlığı işbirliğiyle tarım sektörünün geleceğinin bilim ve teknolojiyle şekillendirilmesi amacıyla YÖK’te “Tarım Teknolojileri Çalıştayı” düzenlendi.

Özvar, burada yaptığı konuşmada, tarım sektöründe dijital dönüşüm sürecini destekleyecek eğitim modellerinin oluşturulmasını ve istihdam dostu programların yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını belirterek, “Stratejik bir mesele olan tarımsal üretimin geleceğini belirleyecek en önemli faktörlerden biri, dijital teknolojilerin yaygınlaştırılması ve yenilikçi uygulamaların benimsenmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Dijital dönüşümün, tarımsal üretimin daha verimli, çevre dostu ve ekonomik olarak sürdürülebilir hale gelmesini sağlamak bakımından zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Özvar, YÖK olarak tarım alanında dijital teknolojilere dayalı eğitim programlarının geliştirilmesi, tarımsal üretimde veri temelli karar alma süreçlerinin benimsenmesi ve üniversite-sektör işbirliklerinin güçlendirilmesinin öncelikleri arasında olduğunu belirtti.

Özvar, bugün artık “Tarım 4.0″dan bahsedildiğini, bunun tarımda akıllı sistemlerin ve akıllı cihazların yoğun kullanılacağı yeni bir dönem olduğunu bildirdi.

Tarım eğitiminin, dijital yetkinlikleri artıran, veri temelli karar alma becerilerini güçlendiren ve teknolojiyi etkin kullanabilen insan kaynağı yetiştirmeye odaklanan bir yapıya kavuşturulmasının önemini vurgulayan Özvar, şunları kaydetti:

“Tarımda dijital teknolojilere dayalı lisans ve ön lisans programlarının oluşturulmasını, mevcut programların revize edilmesini ve sektörle işbirliklerinin derinleştirilmesini teşvik ederek, ülkemizin tarımsal üretim kapasitesini ve küresel rekabet gücünü artırmayı hedeflemekteyiz.”

“Tarım teknolojilerinde dijitalleşme bir tık daha önemli hale geliyor”

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen ise tarımın öneminin, son dönemde yaşanan savaşlar ve salgınla daha iyi anlaşıldığını belirtti.

Son 1,5-2 yıldır gerçekleştirdikleri çalışmalarda kendi kendine yetebilmeyi, özellikle stratejik ürünlerde yeni başlattıkları üretim planlanmasını suyu merkeze alarak yapmaya çalıştıklarını aktaran Gümen, “O yüzden tarım teknolojilerinde dijitalleşme bir tık daha önemli hale geliyor. Çünkü bizim nerede ne ürettiğimizi, ne kadar ürettiğimizi de takip edebilmemiz gerekiyor.” bilgisini verdi.

Related Posts

Sürücüsüz yerli otomobilin tarihi belli oldu

SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ‘İklim ve Ekonomi Sürdürülebilir Mobilite Araç ve Teknolojileri Zirvesi’ açılışında konuştu. Yerli otomobil üretimindeki yeni hedefleri açıklayan Bakan Kacır, “3 yerli otonom aracın ülkemizde …

Türkiye’de kruvaziyer turizmi rotasında ilk sıra Kuşadası’nın

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu yılın ilk 4 ayında limanlara uğrayan kruvaziyer gemi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37,4 artarak 169’a, kruvaziyer yolcu sayısının da yüzde 52,3 artışla 205 bin 758’e yükseldiğini bildirdi.

Her şey bitti sıra onlara geldi: Düğün salonları, kuaför ve restoranlar dikkat! Borçlu çıkabilirsiniz

Türkiye’de düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri halka açık işletmelerde müzik yayını yapılması durumunda telif hakkı ödenmesi zorunluluğu getirildi. Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül …

Enflasyon Macarların yüzünü güldürdü

Macaristan’da yıllık enflasyon oranı Nisan 2025 itibarıyla yüzde 4,2’ye gerileyerek Kasım 2024’ten bu yana en düşük seviyeye ulaştı. Mart ayında yüzde 4,7 olarak kaydedilen enflasyonun düşüşünde, özellikle temel tüketim kalemlerindeki fiyat …

Otellerde doluluk pandemi sonrasının en düşüğünde

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, mart ayında otellerin doluluk oranı yüzde 26,79’a gerileyerek pandemi sonrası en düşük seviyeyi gördü. Geceleme sayısı da geçen yıla göre düşerken, ziyaretçilerin kalış süresi kısaldı.

Büyüyen tehlike

Her fırsatta ifade etmişimdir; 20. Asır 1945-1989 arasında hüküm sürmüş bir zamân dilimidir. Hobsbawn’ın onu Kısa Yüzyıl olarak nitelemesi boşuna değildir. 1989’u esas almamın sebebi ise, 20.Asrı nitelendiren meşhûr Berlin Duvarı’nın yıkılışıdır. Bu sembolik bir değerlendirmedir. Değilse 20.Asrın yıkılışı bu hâdise bir anda olmuş bitmiş değildir. Çöküş, parça parça yaşandı ve hâlen yaşanmakta . 2025, yâni kronolojik olarak 21. Asrın ilk çeyreğinde bile çöküş devâm ediyor. Bunu bana düşündüren